yas%cc%a7anan-tek-an-s%cc%a7uandir-standart-1

Şuan’ı Yaşamanın Önemi

Gün içinde ”şu anda” yani içinde bulunuğu anda olmaktan çok geçmişle ilgili yakınmalarda bulunan ya da gelecek ile ilgili endişelerinden bahseden insanlara sık sık rastlarız. Anda kalamama durumu pek çok olumsuz düşünceyi ve duyguyu beraberinde getirir.

Zaman üç boyuttan ibarettir. Geçmiş, şuan ve gelecek. Geçmişte yaşananları düşünmek suçluluk duygusunu ve keşkeleri doğurur. Gelecekte yaşanacakları düşünmek ise endişe duygusunu uyandırır ve pek çok belirsiz soru işaretini baraberinde getirir. Geçmiş geçmiş, gelecek de henüz gelmemiştir dolayısı ile yaşanan tek an şu andır.

Geçmişinde yaşadıklarında takılı kalan kişiler,

  • ‘‘Keşke yapmasaydım’’,
  • ‘‘O karar almamalıydım’’,
  • ‘‘Neden öyle söyledim ki?’’
  • ‘‘O şekilde davranmasına nasıl müsade ettim?’’ şeklinde düşünceler ile yaşar.

Bazı insanlar ise gelecekle ilgili endişelenerek yaşar.

  • ‘‘Ya olursa?’’,
  • ‘‘Ya işler yolunda gitmezse?’’,
  • ‘‘Ya ilişkim biterse?’’.

Ne geçmiş için yapılabilecek bir şey,  ne de gelecekte olabilecekleri kontrol edebilme gücümüz vardır. Geçmişe, yaşadıklarımızdan ve hatalarımızdan ders alabilmemiz için ihtiyacımız vardır. Geçmişe ait anılarımız, gelecekte keşke dememizi önleyecek şekilde davranmamızı sağlayabilir.

Gelecekte ise karşımıza çok farklı seçenekler çıkacaktır ve biz bundan önceki deneyimlerimizden faydalanarak karar verebiliriz. Ancak ne geçmişe geri dönüp farklı davranabilmek, ne de geleceği ön görüp bizim için en yararlı olacak kararı verme şansımız vardır.

Hayatı daha kaliteli ve iyi bir şekilde yaşayabilmek için şu ana odaklanmak gerekir.

Geçmişe bakarak,

  • ‘‘Daha önce denedim olmadı’’,
  • ‘‘Daha önce de böyle olmuştu’’ ya da

Geleceğe dair,

  • ‘‘Ya olmazsa?’’,
  • ‘‘Ya yolunda gitmezse?’’

Şekildeki olumsuz bir düşünce şekli ile atacağımız pek çok adımdan vazgeçiyor olabiliriz. Oysa bu düşünceler sadece zihnimizin kuruntularıdır. Bu kuruntularla savaşmamak onların kontrolü altında yaşamamıza neden olur.

Geleceğe dair bir şeyin değişebileceğine dair inanç kalmaz. Oysa değişim için bizi harekete geçiren en önemli motivasyon kaynağımız kendimize duyduğumuz inançtır.  Kişinin kendine duyduğu inancı kaybetmesi, kendine yapabileceği en büyük haksızlıktır.

Geçmiş ve gelecek ancak şimdiki zaman yoluyla anlam kazanır. Geçmiş zamanda olanlar üzerinde takılıp kalmak bugün yapabileceklerinizi engeller. Etkili yaşamanın püf noktası, bugünü tatmin edici bir şekilde yaşabilmektir.. Daha mutlu ve etkili bir şekilde yaşamak, önünüze çıkan fırsatların farkında olmanız anlamına gelir. Hayat tercihlerden ibarettir ve sizi siz yapan şuan ki tercihlerinizdir.

Uzman Klinik Psikolog

Romina Kuyumcuoğlu