yeme-ve-dusunceler

Kilo Vermenizin Engeli ‘Düşünceleriniz’ Mi?

Kilo verebilmek için kişinin sadece diyet yapması yeterli değildir. Sadece diyet yeterli olsaydı, kilo verdikten sonra geri alma durumu, farklı farklı diyet şekilleri uygulamak ve pek çok farklı diyetisyenle çalışmayı denemek bu kadar sık karşılaşılan bir durum olmazdı.

Kişinin kilo vermesi ve sonrasında kilosunu koruyabilmesi için kendisini yemeye iten faktörlerin saptanması ve giderilmesi de gerekir. Kişiyi yemek yemeye iten faktörler saptanır ve düzeltilirse, kişi kilo vermeyi ve onu korumayı bir yaşam şekli olarak benimseyebilir.

Kilo vermeyi engelleyen en büyük faktörlerden biri kişinin düşünce yapısıdır.

Kişinin düşünce şekli değişmeden kilo vermesi ve verdiği kiloyu koruması oldukça zordur.

Kilo vermeyi sabote eden düşünceler:

Strese girdiğimde yemek yiyorum.

Bazen aç olmadan da kendimi atıştırırken buluyorum.

Çikolataya hayır diyemiyorum.

Sıkılınca bir şeyler yiyorum.

Spor yapamıyorum.

Ne yaparsam yapayım zayıflayamayacağım.

Kişi bu düşünce yapılarına sahip olduğu sürece, kilo alıp vermek kısır bir döngü halini alır.

Psikoterapide, bu düşünceleri değiştirmek ve yemek yemeye ve diyet yapmaya ilişkin daha yapıcı ve destekleyici olan düşünceler oluşturmak üzerinde çalışılır.

Düşünceler ile beden çok sıkı bir iş birliği içinde çalışır!

Siz; ‘‘Diyete hiçbir şekilde uyamıyorum zaten.’’ ya da ‘‘Ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum.’’şeklinde düşünürseniz  beden de buna uygun davranır.

Kilo vermek ve bunu koruyabilmek için bazı düşünce şekillerinin, yeme ve egzersiz alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekir. Psikoterapi öğretici bir süreçtir ve kişinin kilo verme sürecinde pek çok beceri edinmesini sağlar.

Kişinin yemesine sebep olan otomatik düşünceler ve duygusal sebepler saptanıp ortadan kaldırılmadıkça, kilo verme süreci hayat boyu devam edebilir.

Terapide ne yapılır?

Kişinin kilo vermesine yardımcı olacak yeni düşünce yapıları ve davranış şekilleri oluşturmak üzerinde çalışılır. Yeni beslenme alışkanlıklarının yerleşmesi için motivasyonu arttırıcı çalışmalar yapılır. Kişinin baş etmekte zorlandığı duygular terapide ele alınır ve üzerinde çalışılır.

Psikolojik destek yardımıyla; stresle ve gündelik hayattaki olumsuzluklarla nasıl başa çıkılacağının öğrenilmesi, kaygı yaratan tetikleyicilerin belirlenmesi, kişiyi mutsuz eden faktörlerin saptanması, ifade edilmeyen duygular (öfke, kızgınlık, mutsuzluk), özgüven eksikliği ve ilişki sorunlarının nasıl ele alınacağının üzerinde çalışılır. Ayrıca yemek yeme düzenini, yani sağlıklı beslenmeyi bir hayat biçimi haline getirebilmek için bazı davranış değişiklikleri üzerinde çalışılır.

Tekrarlanan ve sonuç alınamayan diyetlerde psikolojik destek almak, kişinin kilo verme sürecini kolaylaştıracağı gibi süreci de kısaltır ve daha kalıcı sonuçlara ulaşılabilir.

Uzman Klinik Psikolog

Romina Kuyumcuoğlu